Safra kesesi taşları nasıl oluşuyor?
Safra özellikle kolesterol, lesitin ve safra tuzlarının belli bir oranda olması lazım ki içindeki bu kimyasal karışım sıvı halde bulunsun. Eğer lesitin, kolesterol ve safra tuzlarının arasındaki oranlar değişirse sıvı, katı hale geçiyor. Safra kesesinde bekleyen safrada bu oran bozulduğu zaman küçük küçük çökeltiler oluşmaya başlıyor. Bunlar zaman içerisinde büyüyor ve taşları oluşturuyor.
Safra taşı çeşitleri oluyor mu? Evet, safra taşları içerdikleri kimyasal maddeye göre farklıdırlar. Koyu yeşil veya siyah taşlar Pigment taşlarıdır. Kolesterol taşları ise sarı veya toprak rengidir. |
Safra kesesi taşı oluşumu yaygın mı?
Çok yaygın. Yaşla birlikte artıyor. Bütün ölümlere bakıldığında, yüzde 11-36’sında safra kesesi taşına rastlanıyor. Obezite, gebelik, Crohn hastalığı gibi durumlar taş gelişimini artırıyor. Özellikle kırmızı kan kürelerinin dönüşüm hızının yüksek olduğu kan hastalığı olan kişilerde daha sık görülüyor. Kadınlarda, erkeklere oranla üç kat daha fazla rastlanıyor.
Neden kadınlarda daha sık görülüyor?
Muhtemelen hormonlardan kaynaklanıyor ama kesin olarak bilinen bir nedeni yok.
Safra kesesi taşı oluşumunun beslenme alışkanlığı ya da yaşam biçimiyle bir ilgisi var mı?
Muhtemelen var. Ama bunu önleyecek somut bir beslenme önerimiz yok. Yani şunu yersen ya da yemezsen safra kesesi taşı oluşumunun önüne geçebilirsin diyemiyoruz. Kilolu insanlarda özellikle kısa sürede hızlı kilo kaybı olanlarda görülme sıklığı daha yüksektir. Özet olarak safra kesesi taşı oluşumunu dış etkenlerle engellemenin bir yolu yok. Dolayısıyla önüne geçmek de mümkün değil.
Safra kesesi taşının belirtileri neler?
Safra kesesinde oluşmuş olan taşların bir kısmı hiç belirti vermez. Hastalar çoğu zaman sağ kürek kemiği üzerindeki ağrının kas ağrısı, kulunç tanımlamaları ile safra kesesi taşı ile ilişki kuramazlar. Belirti verenlerde en önemli işaret ise ağrıdır. Ağrı karnın sağ üst tarafında, genellikle şiddetli bir şekilde birkaç saat sürer. Bazen sırta, sağ omuza vurur. Genellikle ani başlar. Yemeklerle ilişkisi vardır ve sıklıkla yemek sonrası ortaya çıkar. Sıklıkla bulantı ve kusma olur. Bu şikayetler kendi kendine ya da ilaç tedavisiyle geçebilir. Ağrı 24 saati geçerse tıkanmanın kalıcı olduğunu düşünmek gerekir. Yani belirtilerden birisi, safra kesesindeki taşın bir yeri tıkayarak geçip gitmesidir. Geçmeyen ağrı, taşın safra kesesinin giriş kanalını tıkadığı anlamına gelebilir. Taş, safra kesesi kanalını tıkarsa o zaman akut kolesistit hastalığı ortaya çıkar. Bu hastalığın yüzde 95’i safra kesesi taşına bağlıdır. Çok daha düşük oranda tümörlere de bağlı olabilir. Bu hastalar genellikle geçici ağrı atakları geçirmişlerdir. Bu durumda; karnın sağ üst tarafında, orta ya da daha şiddetli kalıcı bir ağrı vardır. Bu ağrı muayenelerde de kendini belli eder. Anlaşılması çok kolaydır. Bazen ağrı dışında hastanın hafif ateşi, iştahsızlığı, bulantısı ve kusması vardır. Hasta hareket ettikçe ağrı artar ve zaman içerisinde şiddetlenir.
Safra kesesi taşları kalp hastalıklarını, mide hastalıklarını taklit edebilir. Bir hastamızda safra kesesi ameliyatı sonrası geçen başka sebebi ortaya konamayan boyun ağrısı belirtisi vardı.
Başka belirtileri var mı?
Safra kesesi taşının bir başka belirtisi taşın safra kesesinden düşüp ana safra yolunu tıkamasına bağlı olarak, karaciğerden çıkan safranın bağırsağa ulaşamaması ve kanda birikmesi nedeniyle gelişen sarılıktır. Eşlik eden şiddetli ağrı nedeniyle teşhisi kolaydır. Sarılık, taşın kanalı tıkamasından birkaç gün sonra ortaya çıkar.
Safra kesesinde taşı olan hastalarda; karında gaz, yemekten sonra rahatsızlık, şişkinlik hissi, hafif bulantı, yemek dokunması gibi çok spesifik olmayan şikayetler de sıkça görülür.
Safra kesesi taşının yol açtığı tıkanma başka hangi hastalıklara yol açar?
Safra kesesi ve yollarında bulunan taşlar mikropların tutunması ve üremesi için uygun yapılardır. Bu nedenle taşı olan hastaların büyük bir kısmının safrası mikrop barındırmaktadır. Normal safra akışı sürerken bu durum genellikle sorun yaratmaz ancak taş tıkanmaya neden olursa bu mikroplar kolanjit diye adlandırılan karaciğer yetmezliğine de yol açabilen safra yolları iltihabına neden olabilir. Kanda mikrop üremesine dahi neden olabilir. Acil ERCP girişimi ve safra kesesi ve yolları ameliyatı gerekebilir. Safra kanalı tıkanmalarının yol açtığı diğer önemli hastalık ise pankreatitistir.
Belirti vermeyen safra kesesi taşların tanısı nasıl konulur? Safra kesesi taşları en iyi ultrasonografi ile teşhis edilirler. |
Belirti vermeyen safra kesesi taşların tanısı nasıl konulur?
Safra kesesi taşları en iyi ultrasonografi ile teşhis edilirler.
Hiçbir şikayete yol açmayan bu taşların alınması gerekir mi?
Bu çok önemli bir sorun. Bunu hastayla tartışmak gerekir. Sessiz safra kesesi taşlarının yüksek bir ihtimal ile ciddi sorunlara yol açtığı konusunda bilgi yok. Bu konuda farklı görüşler var. Bunların sorun çıkarma riski birkaç çalışmaya göre yaklaşık yılda yüzde 2. Yani hasta, "Hiçbir şikayetim yok. O yüzden şimdilik orada kalabilirler. Sorun çıkartırsa aldırırım" diyerek ileride oluşabilecek rahatsızlıkların riskini göze alabilir. Bu, bugün için doğru olarak kabul edilebilen tıbbi yaklaşımlardan birisidir. Bir diğer seçenek de taşın, uygunsuz bir zamanda ciddi bir sorun çıkartabileceği varsayılarak daha agresif davranılması ve şikayete neden olmasa dahi ameliyatın gerçekleştirilmesidir. Bugün için ikisi de doğru bir yaklaşım. Ama özellikle genç insanlarda cerrahi tedavinin biraz daha ön plana çıkması gerekir diye düşünüyorum. Burada en önemli nokta, bu bilgi ve risklerin hastayla paylaşılması ve kararın ortak olarak verilmesi yani karar verme süreçlerine hastanında katılımının sağlanması.
Tedavi yöntemleri nelerdir?
Safra kesesi taşının tek tedavi yöntemi taşın olduğu safra kesesinin ameliyatla çıkarılmasıdır. Geçmişte ilaçla eritilmesi, böbrek taşlarına benzer bir takım aletlerle taşların kırılması gibi yöntemlerle tedavi edilmesi denenmiş. Ama bunların işe yaramadığı anlaşılmış. Çünkü sorun oradaki taşların yok edilmesi değil; safra kesesinin kendisinin hastalığıdır. Eğer ana mekanizma ortadan kaldırılmazsa taşlar yeniden oluşur. Örneğin, ilaç tedavisiyle taşları eritebilirsiniz –ki bu zahmetli bir yöntemdir- ama birkaç hafta sonra aynı yerde yeniden taş oluşur. Taşları kırdığınız zaman da aynı şey geçerlidir. Hatta kırılan taşlar daha büyük sorunlara yol açtığı için artık hiç uygulanmıyor. Onun için bu taşların ana safra kanallarında değil de, durağan safranın bulunduğu safra kesesinde ortaya çıktığını düşünürsek tedavi, taşların oluştuğu yeri ortadan kaldırmak olmalıdır. Ek bir sorun varsa, örneğin taş, ana safra kanalının alt ucunu tıkadıysa o zaman tabii ki ek başka tedaviler de (ERCP) uygulamak gerekiyor.
-SAFRA KESEMDE TAŞ VAR, AMA ŞİKAYETİM YOK AMELİYAT OLMAM GEREKİR Mİ?
Eskiden belirti vermeyen safra kesesi taşları ameliyat edilmezdi. Ameliyatın riskleri daha fazlaydı. Bu gün beklemekle ortaya çıkacak riskler ameliyatın risklerinden daha fazladır.Yaş ilerledikçe kalp ve akciğer hastalıkları geliştiğinde, safra kesesi ameliyatının riskinin artacağı düşünülürse ameliyatı erkenden yapmak daha avantajlıdır. Ancak şeker hastalarında şikâyet olmasa da ameliyatı erken dönemde yapmak gerekir.
Ameliyat şart mıdır?
Taşı düşürme veya kırma yöntemi yok mudur?
Safra taşlarının hâlen geçerli tek tedavisi ameliyattır. Böbrek taşlarında olduğu gibi kırma ve düşürme gibi tedavi yöntemleri yoktur. Safra kesesi taşları düşürüldüğü zaman daha ciddi başka hastalıklar olur. (SARILIK, PANKREAS İLTİHABI)
Safra kesem tamamen mi yoksa sadece kesedeki taşlar mı alınacak?
Safra taşları, safra kesesinin bir hastalığıdır. Sadece taşlar alınacak olsa bir süre sonra aynı taşlar tekrar oluşur. Ayrıca safra kesesi olmadan da normal hayatımızı devam ettirebiliriz. Bu sebeple sadece taş almak şeklinde bir tedavi yoktur; safra kesesi, taşlarla birlikte alınır.
Safra kesesinin alınması vücutta bir eksikliğe de yol açmıyor değil mi?
Evet, ama tabii ki bir hastalık varsa ve bir soruna neden oluyorsa alınmasında bir sakınca yok. Yoksa durup dururken bazı organlar çalışmıyor diye vücuttan alınmaz. Safra kesesi gibi başka organlar da var, appendiks gibi.
Safra kesesi taşı çocuklarda görülebiliyor mu?
Evet, düşük oranda da olsa küçük çocuklarda dahi görülebilir. Ama bunların altında sıklıkla anatomik bozukluk ya da bir kan hastalığı vardır. Onlar da, yetişkinler gibi ameliyat edilmelidir.
Gebelik döneminde oluştuğunda da hasta ameliyat edilebilir mi?
Gebelik döneminde, safra kesesindeki taş tesadüfen saptandıysa bu dönemde herhangi bir müdahalede bulunmamak lazım. Ama bir komplikasyona neden olduysa gebelikten bağımsız, gebelik var iken de ameliyat etmek lgerekir. Bu ameliyat, gebeliğin son döneminde dahi olsa gerçekleştirilebilir.
Ameliyat olmazsam ne olur?
Öncelikle, hazımsızlık şikâyeti devam eder. Daha kötüsü eğer taşlar safra kesesinden çıkıp safra yollarına düşecek kadar küçük ise (birkaç milimetre) safra kanalında tıkanmaya, dolayısıyla şiddetli ağrıya ve sarılığa yol açarlar. Biraz daha büyük olanlar, safra kesesinin çıkışını tıkayarak safra kesesinin şişmesine ve iltihabına sebep olurlar; bu durumlar acil ameliyatı gerektirirler.
-Ameliyat sonrası işime ne kadar sürede dönebilirim?
Hastalar arasında farklılık olmakla beraber kapalı ameliyatta bazen 3. gün, bazen bir hafta sonra, açık ameliyatta 10 - 15 gün sonra işe dönülebilir.
Narkozsuz safra kesesi ameliyatı mümkün mü?
Hastanemizde kalp akciğer rezervi azalmış, solunum sıkıntısı olan, yüksek riskli hastalarda karın içini şişirmek kalp akciğer performansını etkilieceği için yüksek spinal anestezi ile hastalar uyutulmadan ameliyat çok başarılı olarak yapılabilmektedirler.
Ameliyat olursam hastanede ne kadar süre kalmam gerekir?
Safra kesesi taşından başka bir hastalığınız yoksa kapalı ve açık ameliyat için 1 gün hastanede kalmak yeterlidir.
Safra kesem alınırsa hayatımda bir değişiklik olur mu?
Hayır, bir değişiklik olmaz. Ameliyattan sonra safra kesesinin görevini karaciğer üstlenir. Yağ sindirimi için gereken safra hızlıca karaciğerde üretilip depolanmadan barsaklara salınır. Bu uyum sürecinde de geçici olarak hazımsızlık hissedilebilir. Bu sürede ilaç tedavisi uygulanır. Vücut yeni duruma alışınca başka ilaca gerek kalmaz.
Ameliyattan sonra pansuman gerekir mi?
Ameliyattan 1 gün sonra pansumanınız açılır ve yara açık ve kuru bırakılır. Kesinlikle pansuman yaptırtılmaz. Temiz, kuru steril yaraya yapılacak pansumanlar iyileşmekte olan eptel hücrelerinin zarar görmesine ve yaraya dışarıdan sonradan mikrop girmesine yol açar. Kliniğimizde tüm akıntısız, temiz, kuru yaralar 24 saat sonra açık bırakılır; pansuman yapılmaz.
Ameliyattan sonra reçete yazıyor musunuz? İlaç kullanacak mıyız?
Ameliyattan bir gün sonra artık hasta değil, yaralısınız. Komplikasyonsuz, drensiz bir hastaya taburcu olurken sadece ağrınız olursa her hangi bir ağrı kesiciyi tok karnına bir kaç kez alabileceğini, düzenli her hangi bir ilaç kullanımına gerek olmadığını söylemekteyiz.
Ameliyattan sonra perhiz yapacak mıyız?
Hayır. Hiç bir perhiz önermiyoruz. Başka bir hastalık nedeniyle yasaklanmamışsa acı, turşu serbesttir. Sadece ameliyattan sonraki ilk hafta karın içine giren davetsiz misafirler olan cerrahi aletler nedeniyle barsaklar bir süre küsmekte, kasılma hareketleri azalmaktadır. Bu nedenle karın içinde barsakların sığmayışı gibi bir şişkinlik ve rahatsızlık hissi olmaktadır. Aktif hayata erken dönmekle bu sorun 3-4 gün içerisinde son bulmaktadır.
Artık hiç yumurta yiyemeyecek miyim?
Yumurta yemek serbesttir. Safra kesesi hastalıkları sırasında yağlı ve yumurtalı yiyeceklerin safra kesesi kasılmasına neden olduğu için sakınılması önerilir. Ameliyattan sonra bu sakınca ortadan kalkmıştır.
Ameliyattan sonra istirahat yapacak mıyız?
Hayır. İstirahat barsak hareketlerinin dönüşünde gecikmeye, yara yerlerindeki ağrıların daha uzun süre devam etmesine neden olmaktadır. Günlük hayatınıza ameliyat sonrası 2. gün kaldığınız yerden devam edebilirsiniz. Ağır kaldırmak, merdiven çıkmak, namaz kılmak, ata binmek, araba kullanmak serbesttir. Paraşütle atlamak, denizde yüzmek için 1 hafta beklemeniz gerekir.