Dr Kenan Yüce

SAFRA KESESİ AMELİYATLARI

SAFRA KESESİ AMELİYATI NEDİR?

Safra kesesinin içindeki taşların alınması için ameliyat yapılıyormuş gibi bir inanış vardır. İlk suçlu taş değildir. Safra kesesinin içindeki taşların alınması veya onarılması diye bir kavram yoktur. Safra kesesi hastalıklarında hedef daima hasta ve fonksiyonunu kaybetmiş safra kesesinin vücüttan cerrahi olarak çıkartılmasıdır. Ameliyat açık veya kapalı(laparoskopik)yapılabilir. Ancak günümüzde standart tercih; kapalı ameliyattır(laparoskopik kolesistektomi).
Kesede taş varlığı bilahare ekstra sorunlara yol açar. Bu nedenle sadece safra kesesi içindeki taşların ortadan kaldırılması sorunu çözmez. Safra kesesi tümüyle çıkartılır.  Bu işlem vücut çalışmasında bir noksanlığa yol açmaz.

Kapalı ameliyat sonrası ağrı daha az, iyileşme daha hızlıdır. Tüm hastalara kapalı ameliyat planlanır. Kapalı ameliyatın mümkün olmadığı çok nadir durumlarda açık ameliyat yapılır.

KİMLERE SAFRA KESESİ AMELİYATI GEREKİR?

Genel olarak şişkinlik, hazımsızlık, yağlı yemeklere tahammülsüzlük, yemeklerden sonra bulantı, karın sağ üst tarafta ağrı gibi yakınmaları olan, bu arada ultrasonografide safra kesesinde taş, çamur, iltihap saptanmış hastalara safra kesesi ameliyatı yapılmalıdır.

Kısa sürede hızla gelişen, ilaç tedavisine yanıt vermeyen safra kesesi iltihabı(akut kolesistit)olan hastalara safra kesesinde taş olmasa bile acil ameliyat gerekir.

İlaç-serum tedavileriyle şikayetleri yatışsa dahi tekrar tekrar ortaya çıkan ataklar nedeniyle süreğen iltihap(kronik kolesistit)gelişen hastalara da ameliyat gereklidir. Özellikle milimetrik taşları olan hastalarda ameliyat kararı daha erken verilmelidir.

Safra yollarında tıkanmaya bağlı sarılık olup, tıkanıklığı endoskopik yolla(ERCP ile)açılmış olan hastalara 2-3 gün içinde ameliyat yapılması gereklidir. 

Taş veya çamur olmadığı halde safra kesesinde şişme ve duvar kalınlaşması şeklinde iltihaplanma(akalküloz kolesistit)olan hastaların tedavisi de ameliyattır.

Safra kesesinde polip olup, safra kesesine bağlı şikayetleri olanlara veya hiç şikayeti olmasa bile 10 milimetreden büyük polipi olan hastalara da ameliyat yapılması şarttır. 

-AMELİYAT OLMASAM NE OLUR?

Safra kesesinde tesadüfen saptanan ve hiçbir şikayete yol açmayan(asemptomatik)taşlar için belli aralıklarla kontrol yeterlidir. Hiç şikayeti olmayan hastaların çoğu yıllarca sorunsuz yaşayabilir. Özellikle ileri yaştaki hastalara ameliyat önerilmez.

Ancak bu hastalardan her yıl %5 kadarı şikayetler ortaya çıkmaya başladığı için hastaneye başvurmak zorunda kalır. Genel olarak şeker hastalarında ameliyat seçeneğine daha yakın durmak gerekir. Çünkü şeker hastalarında safra kesesi iltihabı hızla ilerleyerek kolayca çürüme ve delinmeye yol açabilir.

Boyutları 2-3 milimetreden küçük, kum ve çamur gibi taşları olan hastalar için şikayetler hafif olsa dahi ameliyat önerilir. Çünkü bu tür taşlar safra yollarına geçerek tıkanma yapmaya daha müsaittir. Tıkanma sonucunda sarılık, pankreatit gibi tehlikeli ikincil sorunlar gelişebilir.

Çaplarıı 2 cm'den büyük taşlar için de ameliyat önerilir. Büyük taşlar bası etkisiyle safra yollarına hasar verebilir. Büyük taşı olan hastalarda uzun vadede safra kesesi kanseri gelişme riskinin artar.

Ameliyat olması gerektiği halde bunu erteleyen hastalarda iltihap atakları yaşandıkca yapılacak ameliyatın zorluğu da artar. Çünkü tekrarlayan iltihap atakları, organların birbirine yapışmasına, safra kesesi duvarının kalınlaşıp iyice bozulmasına sebep olur. Bu durumda ameliyatın kapalı(laparoskopik)yapılabilme şansı düşer.

NE ZAMAN AÇIK AMELİYAT GEREKİR?

Safra kesesi alınması için birinci tercih kapalı(laparoskopik)ameliyattır. Çok nadir de olsa doğrudan açık ameliyat gereken durumlar vardır. Bazen de laparoskopik başlanmış bir ameliyat sırasında mecburen açık tekniğe dönülmesi gerekebilir. Kesedeki taşların büyüklüğü ameliyat tekniği seçimini etkilemez.

Laparoskopik cerrahi konusunda deneyimli cerrahlar tarafından yapılan ameliyatlarda açığa dönme oranı %1'in altındadır.  Bu durum bir komplikasyon olarak değil hastanın durumunun icap ettirdiği bir cerrahi teknik seçimi olarak algılanmalıdır. Açık tekniği gerektirebilecek başlıca sebepler şunlar olabilir;

-Safra kesesinin akut alevlenmiş iltihabına bağlı olarak dokuların çubuk tipi cerrahi aletlerle tutulma, kavranma zorlukları

-Uzun süredir devam eden iltihabi süreçlere bağlı olarak ya da önceden geçirilmiş ameliyatlar nedeniyle dokularda kolay kolay ayrılmayançevresel yapışıklıkların varlığı

-Laparoskopik yöntemle güvenli cerrahi işlem uygulanabilecek derecede görüntü sağlanamaması

-Safra yollarının yapısal anormallikleri veya safra yollarına ait ek sorunlar

-Laparoskopi için teknik ekip veya donanım eksikliği.    

AMELİYAT ÖNCESİ HAZIRLIKLAR NELERDİR?

Ameliyat kararı verilen tüm hastalar anestezi uzmanı tarafından muayene edilmelidir.

Hasta eğer aspirin, coraspin, kumadin vb. kan sulandırıcı ilaçlar kullanıyorsa, bu ilaçların etkisi altında ameliyata alındığında kanama riski yüksek olacaktır. Bu tür hastaların ilaçları kesilip 5-6 gün ilaçların etkilerinin geçmesi beklenip daha sonra ameliyat edilmeleri gerekir.

Hasta ameliyattan önceki gece saat 24'ten sonra su dahil ağızdan hiçbir şey yiyip-içmeyecek şekilde aç kalmalı ameliyata oruç tutuyormuş gibi gelmelidir. Yakın zamanda sarılık geçirmiş hastalarda karaciğer çalışması ve sarılıkla ilgili kan testlerinin kontrol edilmesi icap eder.

Şeker, yüksek tansiyon, astım gibi hastalıkları olan hastalar, ilgili branşlarca konsülte edilmeli riskler belirlenmeli ve öneriler alınmalıdır. Hastalar bu hastalıkları ile ilgili ilaçlar kullanıyorlarsa ameliyat sabahı aç kalmış olmalarına rağmen ilaçlarını bir yudum su ile almalıdır.

Tüm hastaların planlanan ameliyat hakkında kendilerine sunulan ameliyata özgü aydınlatılmış onam formlarını okuyup-imzalamaları gerekir. Ameliyata dair riskleri öğrenmiş olarak ameliyata izin verdiklerinin yazılı olarak belgelemiş olması şarttır.

KAPALI SAFRA KESESİ AMELİYAT NASIL YAPILIR?

Safra kesesi ameliyatı genellikle kapalı teknikle yapılır. Ameliyat için hastaların tümüyle uyutulduğu genel anestezi tercih edilir. Tüm işlemler küçük deliklerden karna sokulan çubuk şeklinde aletlerle yapılır.

İşlemin özü; safra kesesinin karın içindeki bağlantılarından ayrılarak(içindeki taş ve çamurla birlikte)tamamen çıkartılmasıdır.

Önce göbekten küçük bir boru sokularak karın boşluğu yaklaşık 4 litre gazla şişirilir. Sonra bu boru içinden çubuk biçiminde bir kameragönderilerek karın içindeki manzara televizyon ekranına yansıtılır. Böylece cerrahi aletler ve işlemler için hareket alanı ve görüntü sağlanmış olur. 

İlk kez 1994 yılında tanımladığımız daha sonraki yıllarda uluslararası kongrelerde sunduğumuz HATAY ÜÇGENİ noktalarından girilen iki alet ile düşük gaz basıncı ile(TÜRK YÖNTEMİ)ameliyat yapılabilir. Cerrah karın içindeki organları, kullanmakta olduğu çubukları ve yaptığı işlemleri ekrandan izleyerek ameliyat yapar. 

Kamera görüntüyü büyüterek ve istenilen açıdan yansıtabildiği için cerrahın görüş imkanı açık ameliyatlardan daha üstündür. Gerekirse ameliyat sırasında video kaydı alınabilir.

Ameliyatta önce safra kesesinin damarı ve kanalı bulunarak titanyum kıskaçlarla kapatılır. Çıkartılacak taraf kesilerek ayrılır. Sonra safra kesesi karaciğerden sıyrılıp karın içinde serbest hale getirilir ve deliklerden birinden dışarı çıkartılır. İşlem biterken içerdeki gaz tümüyle boşaltılıp, minik kesiler gizli dikişlerle yaklaştırılarak ameliyat tamamlanır.

Ciddi derecede alevlenmiş(akut)iltihapla başvurmuş hastalarda veya uzun süredir iltihabı olan(çok sayıda karın ağrısı atakları geçirmiş)hastalarda ameliyat daha zahmetli olabilir. Ayrıca hastanın genel sağlık koşulları, safra kesesi ile komşu organların yapısal ilişkileri ve cerrahın tecrübesi ameliyatın gidişatına etkilidir. Ameliyat süresigenellikle 15-45 dakika arasında değişir.

Hastalığın erken dönemlerinde yapılan ameliyatlar, deneyimli cerrahlar için standart, hastalar için konforlu ve rahattır.

AMELİYATIN SONUÇLARI NASILDIR?

Kapalı safra kesesi ameliyatı yirmi yılı aşkın bir süredir tüm dünyada yaygın olarak uygulanan standartları oturmuş bir cerrahi işlemdir. Uygun teknik donanımla, tecrübeli cerrahlar tarafından uygulandığı takdirde hastalar için oldukca konforlu bir ameliyattır.

Ameliyat sırasında safra kanallarında veya çevre organlarda yaralanmalar meydana gelme ihtimali %1'den azdır. Bu tür sorunlar daha çok, uzun süre ameliyat olmaktan kaçınmış, çok sayıda iltihap atağı geçirmiş ve geç başvurmuş hastalarda yaşanır.  

Safra kesesi alınan hastalarda safra kesesi iltihabına bağlı gelişen sorunlar çözülmüş olur. Kese tamamen alındığı için yeniden taş ve çamur oluşumu söz konusu değildir. Ameliyat öncesi atakları tetiklemesin diye konulan diyet,  yeme-içme kısıtlamalarına ameliyattan sonra gerek kalmaz.

Mevcut tıbbi bilgilere göre safra kesesinin alınmış olması bedensel bir noksanlığa yol açmaz. Uzun vadede ilaç veya vitamin takviyesi gerektirmez.

HASTANEDE AMELİYAT SONRASI NASILDIR?

Hastalar safra kesesi ameliyatında çıktıktan birkaç saat sonra tümüyle kendine gelir. 5-6 saat sonra yürüyebilir, ağızdan gıda alabilir ve serum ihtiyaçları kalmaz. Ameliyat gecesi karın ağrısı sırt ağrısı şikayetleri olmaması için birkaç kez ağrı kesici yapılması yeterlidir.

Ameliyatta karın içinden dışarıya doğru uzanan bir 4-5 mm çapında plastik bir boru(dren)yerleştirilmiş olabilir. Bu boru ameliyat sonrası erken dönemde ameliyat alanından olabilecek sızmaları dışarıya almak için nadiren  ihtiyaç duyulur. Genellikle ertesi sabah çıkartılır.

Hastaların hemen hemen hepsi ameliyat gününün gecesi hastanede kaldıktan sonra ertesi sabah taburcu olabilir. Yaraların 2 gün daha kapalı kalması yeterlidir. Üçüncü gün pansuman sökülüp yara açık bırakılabilir. Tekrar pansuman gerekmez. Taburcu olduktan 3 gün sonra banyo yapılabilir. Çoğu zaman kendiliğinden eriyen gizli dikişler kullanıldığı için dikiş alınması gerekmez.

Taburcu olduktan sonraki ilk birkaç gün birkaç kez ağrı kesici hap kullanılması yeterlidir. Yara enfeksiyon oranı çok düşüktür, antibiyotik kullanmaya gerek yoktur.

TABURCU OLDUKTAN SONRA TAKİP NASILDIR?

Safra kesesinin alınması hastanın genel sağlık dengelerini etkilemez. Olağan gündelik yaşam için herhangi bir uyum sorununa yol açmaz. Hastaların sosyal ortamlarına ve iş hayatlarına dönmeleri için bir hafta istirahat yeterlidir. Uzun dönem takip ve kontrollere gerek yoktur.

Safra kesesi ameliyatı geçiren hastalarda yara izleri ilk 2-3 ay belirgindir. Ama uzun vadede ancak çok yakından bakılınca fark edilebilcek derecede silikleşir. Karın içinde ameliyat alanında kullanılan birkaç adet titanyum zımba ömür boyu konulduğu yerde kalır. Bunlar daha sonra çekilecek karın flimlerinde görülür. Ancak herhangi bir soruna yol açmazlar.

Safra kesesinde iltihap dışında bir sorunu gözden kaçırmamak için ameliyatta çıkartılan tüm safra keseleri patolojik incelemeye gönderilir.  Bunlardan %1 kadarında safra kesesi kanseri saptanır ve ek tedavilere ihtiyaç duyulur.

Karın ağrısı, yanma, ekşime, hazımsızlık, şişkinlik gibi yakınmalar aslında pek çok sindirim sistemi hastalığının ortak şikayetleridir. Bu yakınmalar hem safra kesesi iltihabından hem de gastrit, ülser, reflü gibi diğer sindirim sistemi rahatsızlıklarından kaynaklanıyor olabilir. Eğer tek sebep safra kesesi proplemi ise ameliyattan sonra şikayetler tümüyle ortadan kalkacaktır. Ancak aynı anda diğer sindirim sistemi proplemleri  olan hastaların safra kesesi ameliyatından sonra gastrit, ülser, reflü gibi diğer hastalıkları yönünden ayrıca ilaç tedavileri almaları gerekebilir.